DEVAM: 1- Kader'in Varlığı ve Hakikati
2. Abdullah b. Amr (radiyallahu anh)
424 (1) Abdullah b. ed-Deylemi anlatıyor: Abdullah b. Amr b.
el-As'ın yanına gittim. Taif'te Vaht adındaki bir bahçesinde idi. İçki içtiği söylenen
Kureyşli bir gençle birlikte kol kola bahçede dolaşıyorlardı. Ona:
"Duyduğuma göre Allah içki içen kişinin kırk gün boyunca tövbesini kabul
etmiyormuş. Yine hayatta iken cehennemlik
olacak kişinin daha annesinin karnında iken cehennemlik olacağının
takdir edildiğini söylüyormuşsun. Aynı şekilde sadece namaz kılmak için
Beytu'l-Makdis'e giden kişinin günahlarının silinip annesinden doğduğu gibi
tertemiz olacağını söylüyormuşsun" dedim. Yanındaki genç igki konusunda
söylediklerimi işitince kolunu Abdullah'ın kolundan çekti ve oradan ayrıldı.
Abdullah b. Amr bana şöyle dedi: Kimseye, söylemediğim bir
şeyi söylemiş gibi benden aktarmasına müsaade etmem. Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim:
''Bir yudum içki içen kişinin Allah kırk gün namazını kabul
etmez. Sonradan içkiye tövbe ederse Allah onun bu tövbesini kabul eder. Ancak
yine içerse Allah kırk gün boyunca namazını kabul etmez. Sonrasında tövbe
ederse Allah onun bu tövbesini kabul eder. Fakat bir daha içerse... ''
Abdullah b. Amr, üçüncüsünde mi, yoksa veya dördüncüsünde mi
bilemiyorum, ama Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den naklen şöyle
devam etti:
''Ancak yine içerse Allah kıyamet gününde ona, cehennemde
yananlardan akan artıkları içirir ki bunu da hak etmiş olur.''
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yine şöyle buyurduğunu
işittim:
''Allah tüm mahlukatı bir karanlıkta yarattı. Sonra kendi
nurundan üzerlerine saçtı. Kime bu nur'dan isabet ettiyse (dünyada) doğru yolda
olacaktır. Nur'dan kendisine isabet etmeyenler ise (dünyada) dalalette
olacaktır.'' Bundan dolayı Allah'ın ilminde olması takdir edilen şeylerin
yazılıp bittiğini, hükmün verildiğini söylüyorum.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yine şöyle
buyurduğunu işittim: ''Süleyman b. Davud, Allah'tan üç şey diledi. Allah
bunlardan ikisini kendisine verdi. Üçüncü şeyin de kendisine verilmiş olmasını
umuyoruz. Hz. Süleymanı vereceği hükümlerin Allah'ın hükümlerine mutabık
olmasını istedi. Allah bu isteğini kendisine verdi. Kendisinden başka hiç
kimseye verilmeyecek bir mülkün kendisine bahşedilmesini istedi. Allah bu
isteğini de verdi. Yine BeytuI Makdis'e sırf namaz için gidenlerin anasından
yeni doğmuş gibi günahlardan temizlenmesini diledi. İşte biz de Allah'ın ona bu
dileğini de vermiş olmasını umuyoruz.''
Bu Hadis Sahihtir.
Diğer tahric: Tamamını Hakim (1/30-31) rivayet etti.
Hadisin ilk bölümünü İbn Hibban, Sahih'de (2/162), Nesai (8/317) ve İbn Mace
(2/171); zulmet ile ilgili bölümünü Tirmizi (2642) ve İbn Hibban (6169); Hz.
Süleyman ile ilgili bölümünü de İbn Hibban, Sahih'de (2/301), Nesai (1/112,
113), İbn Mace (2/222) ve Hakim (2/434) rivayet ettiler.
425 (2) Urve b. Ruveym, (Beytu'l-Makdis'te ikamet eden)
İbnu'd-Deylemi'den bildirir: Abdullah b. Amr'a: "Ey Abdullah! Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in içki içenler konusunda bir şey dediğini
işittin mi?" diye sorduğumda şöyle dedi:
Evet! Bu konuda Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in
:
''Ümmetimden içki içen kişi'nin Allah kırk gün boyunca
namazlarını kabul etmez'' buyurduğunu işittim. Yine Resulullah (s.a.v.)'in
şöyle buyurduğunu işittim:
''Allah tüm mahlukatı bir karanlıkta yarattı. Sonra kendi
nurundan dilediği kadarını alıp üzerlerine doğru saçtı. Bu nur Allah'ın
dilediği bazı kişilere isabet ederkenı bazılarına da isabet etmedi. İşte kime
bu nurdan isabet ettiyse (dünyada) doğru yolda olacaktır. Nurdan kendisine
isabet etmeyenler ise (dünyada) dalalette olacaktır.''
Sonrasında Abdullah b. Amr şöyle dedi: "İşte bundan
dolayı olması takdir edilen şeyler yazılıp bitmiş, hüküm verilmiştir,
diyorum"
Bu Hadis Sahihtir.
Heysemi, Mecmau'z-Zevaid' de (7/193, 194) zikretmiştir.
24562 (1)' de tekrar edecektir.